Yaşadığımız günler bana ‘’ tarih tekerrürden ibaret’’ sözünün pekte bir mana bulmuş hali gibi geliyor. Hele hele bu söz Aksaray bazında düşünüldüğünde daha da bir haklı çıkıyor sanki. Halkın iyi şeyler olacak beklentisi ile dört gözle bekledikleri ve ‘’ Bu şehrin ağası da benim paşası da’’ diyerek neyin ne, kimin kim olduğunu anlamadan kendini icraata değil, hesaplaşmalara verenler!
Yakın geçmişte bunu yaşadık. Birileri ömür boyunca bu makamı bana hibe ettiler sanarak şehirde herkese kafa tuttu, çaycıyı özel kalem, yakın arkadaşı yardımcı, baş sallamayı iyi bileni danışman yaptı. Kendi denklerine bile söz geçirmeye çalıştı. Dolduruşlar sonucunda birilerini cezalandırmayı marifet bilenler, aklıselim hiçbir insanın uyarısını dikkate almayarak kafasının dikine dikine gitti. Kısacası ‘’küpe girmeden sirke oldum ‘’ sandı. Aradan geçen birkaç sene içinde kendi yanlarında zavallı Aksaray’ı da sürükleyerek kaçınılmaz hazin sonu hazırladı. Yarım kalan icraatlar, kazanılmış gibi görülse de kaybedilmiş bir seçim, keşkeler, neyseler, hoşça kalınlar, cevap alamadıkları haklıydın, hakkını helal etler… Daha neler neler…
Şimdilerde ne mi oluyor? Vatandaş henüz uyanmamış olsa da aynı şeyler aynı şekilde tekrar buluyor. Birileri çıkıp bu şehrin ağası da paşası da benim diyor! Çalışanların iş performansına yada tecrübesine göre değil yerine geleceklerine göre işten çıkarmalar yada yer değiştirmeler, toplama kampı mantığında bir kadro ve geçmişte aynı konumdakilere en çok zarar veren birkaç eskiden kalma aklı evvel ile şehre kafa tutmalar! Geçmişten ders almalarını beklemiyoruz çünkü geçmişte Aksaray’da olmadıkları için ders alabilecekleri konulardan bi haberler! Zaten etraflarına hemen öyle bir dalkavuk ağı örüldü ki bir şeyden haberdar olmaları da artık imkansız! Ne diyelim, Aksaray bazıları için bir staj merkezi sanki, zorunlu hizmet bölgesi gibi bir şey anladığım kadarıyla.
Yönetici konumunda ki insanlar öğrenmeli, kendi kadrolarını oluşturmak demek yerinden memnun olmayan yada, bir statü sahibi olmak isteyen arkadaşlara kucak açmak değil de, alanında gerçekten tecrübeli, ödüllü, iyi eğitimli, vizyon sahibi insanları bir araya getirmektir.
Basın mensubunun işinin, yalakalık değil de iyi kötü her şeyi haber yapmaktır ve bu konuda özgürdür.
Vatandaş sadece seçimde kendilerini hayallerinde ki yere taşıyacak araç değil de, hizmet görmek için tercih haklarını kullanan patronlardır.
Tüm bunları öğrenip bilirken bilecekleri en önemli şey ise hadleridir! Bir şeyi daha unutmamalılar ki makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref ve değer katar. Sayın Valimiz Ali Mantı Beyefendinin hep söylediği çok güzel bir cümle var ‘’ burada görev sürem bittikten sonra, buraya dönüp vatandaşla bir çay içebilmek benim niyetim, içemezsem sıkıntı büyük’’ diyor Sayın Valim, ve gördüğüm kadarı ile de kendi yoğun iş temposundan dolayı gidemese de Türkiye’nin dört bir tarafından kendisini ziyaret etmek için sevenleri, yani güzel izler bırakarak biriktirdiği insanlar geliyor. Darısı aklını başına alıp hakkıyla ve layıkıyla çalışacak diğer yöneticilere. Yoksa hizmet süresi dediğin ne ki su gibi akıp gider. Vatandaş için de sorun yok biri gideeerrr biri gelir!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Derya Özaba
‘’ tarih tekerrürden ibaret’’
Yaşadığımız günler bana ‘’ tarih tekerrürden ibaret’’ sözünün pekte bir mana bulmuş hali gibi geliyor. Hele hele bu söz Aksaray bazında düşünüldüğünde daha da bir haklı çıkıyor sanki. Halkın iyi şeyler olacak beklentisi ile dört gözle bekledikleri ve ‘’ Bu şehrin ağası da benim paşası da’’ diyerek neyin ne, kimin kim olduğunu anlamadan kendini icraata değil, hesaplaşmalara verenler!
Yakın geçmişte bunu yaşadık. Birileri ömür boyunca bu makamı bana hibe ettiler sanarak şehirde herkese kafa tuttu, çaycıyı özel kalem, yakın arkadaşı yardımcı, baş sallamayı iyi bileni danışman yaptı. Kendi denklerine bile söz geçirmeye çalıştı. Dolduruşlar sonucunda birilerini cezalandırmayı marifet bilenler, aklıselim hiçbir insanın uyarısını dikkate almayarak kafasının dikine dikine gitti. Kısacası ‘’küpe girmeden sirke oldum ‘’ sandı. Aradan geçen birkaç sene içinde kendi yanlarında zavallı Aksaray’ı da sürükleyerek kaçınılmaz hazin sonu hazırladı. Yarım kalan icraatlar, kazanılmış gibi görülse de kaybedilmiş bir seçim, keşkeler, neyseler, hoşça kalınlar, cevap alamadıkları haklıydın, hakkını helal etler… Daha neler neler…
Şimdilerde ne mi oluyor? Vatandaş henüz uyanmamış olsa da aynı şeyler aynı şekilde tekrar buluyor. Birileri çıkıp bu şehrin ağası da paşası da benim diyor! Çalışanların iş performansına yada tecrübesine göre değil yerine geleceklerine göre işten çıkarmalar yada yer değiştirmeler, toplama kampı mantığında bir kadro ve geçmişte aynı konumdakilere en çok zarar veren birkaç eskiden kalma aklı evvel ile şehre kafa tutmalar! Geçmişten ders almalarını beklemiyoruz çünkü geçmişte Aksaray’da olmadıkları için ders alabilecekleri konulardan bi haberler! Zaten etraflarına hemen öyle bir dalkavuk ağı örüldü ki bir şeyden haberdar olmaları da artık imkansız! Ne diyelim, Aksaray bazıları için bir staj merkezi sanki, zorunlu hizmet bölgesi gibi bir şey anladığım kadarıyla.
Yönetici konumunda ki insanlar öğrenmeli, kendi kadrolarını oluşturmak demek yerinden memnun olmayan yada, bir statü sahibi olmak isteyen arkadaşlara kucak açmak değil de, alanında gerçekten tecrübeli, ödüllü, iyi eğitimli, vizyon sahibi insanları bir araya getirmektir.
Basın mensubunun işinin, yalakalık değil de iyi kötü her şeyi haber yapmaktır ve bu konuda özgürdür.
Vatandaş sadece seçimde kendilerini hayallerinde ki yere taşıyacak araç değil de, hizmet görmek için tercih haklarını kullanan patronlardır.
Tüm bunları öğrenip bilirken bilecekleri en önemli şey ise hadleridir! Bir şeyi daha unutmamalılar ki makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref ve değer katar. Sayın Valimiz Ali Mantı Beyefendinin hep söylediği çok güzel bir cümle var ‘’ burada görev sürem bittikten sonra, buraya dönüp vatandaşla bir çay içebilmek benim niyetim, içemezsem sıkıntı büyük’’ diyor Sayın Valim, ve gördüğüm kadarı ile de kendi yoğun iş temposundan dolayı gidemese de Türkiye’nin dört bir tarafından kendisini ziyaret etmek için sevenleri, yani güzel izler bırakarak biriktirdiği insanlar geliyor. Darısı aklını başına alıp hakkıyla ve layıkıyla çalışacak diğer yöneticilere. Yoksa hizmet süresi dediğin ne ki su gibi akıp gider. Vatandaş için de sorun yok biri gideeerrr biri gelir!
Derya ÖZABA
Komşu Köyün Delisi