Merhabalar gazetemizin değerli okuyucuları. Bir haftadır değişik bir şeyler olsa da yazsam diye bakıyorum. Buldum mu? Hayır!
Ülkede değişen tek şey isyan eden insan ve meslek grubu sayısının artması. Vallahi nereye gidiyoruz bilemiyorum lakin sonumuz hiç hayır görünmüyor onu görüyorum. Ne yana dönsek şiddet, ne yana dönsek saldırgan tavırlı insan. Ne yana dönsek isyan.
İnsanlar çıldırmış gibi, doktora saldıranlar, memura saldıranlar, polise saldıranlar derken sonunda veterinere saldıranda çıktı. Aslında bu olayda ilk değilmiş ama bu kez kamera kayıtları medyaya yansıyınca hepimiz şahit olduk. Olacağı buydu. Bu son saldırı ile veteriner hekimleri isyan bayrağını çekti. Zaten özlük hakları ile ilgili bir takım sorunlar yaşayan meslek grubu üstüne birde şiddete maruz kalınca isyana geçti. Haklılardı!
Veteriner hekimler 21 Ağustos pazartesi günü tüm bu olup biten karşısında seslerini duyurmak için tüm yurtta iş bırakma eylemi yapacakmış. Günlerdir sayfalarında boy boy paylaşıyorlar. Bu süre içinde kaç kişi acaba sorun ne diye kendilerine sordu bilmiyorum. Kaç kişi veterinerlere destek için onların paylaşımlarını paylaştı. Kaç gazeteci yazıktır günahtır ne saldırıyorsunuz doktora, veterinere diye irdeledi. Kaç yetkili sorunlara çözüm üretmek için bir şeyler yaptı, yapmayı bırakın kafasının içinden düşündü? Biliyorum… Lakin veteriner hekimlerin bu haklı davasında yanlarında ve destekçileriyim bilmelerini istiyorum.
Her köşede ayrı şiddet
Evet, her köşede farklı bir şiddet, bir yanda kadın, bir yanda çocuk, bir yanda doktor, bir yanda veteriner şiddete maruz derken bir başka köşeye baktığımızda da hayvana şiddet görüyoruz. Hafta sonu Küçük Bölcek mahallesinde kediye şiddet uygulayan bir kadının görüntülerini paylaşmıştım. Aynı kadın daha sonra da şiddet uyguladığı kedinin sahibine şiddet uygulayarak karakolluk olmuştu. Bu olay bir kez daha gösterdi ki çevremizde ruh sağlığı iyi olmayan ve her an için başımızı derde sokabilecek birçok insanla yaşıyoruz. Hani derlerdi ya eskiler ’bela durduk yere gelip buluyor’ diye… Gerçekten öyle, bela durduk yere gelip buluyor!
Nasıl bir insan kendi halinde duran bir kediye şiddet uygular aklım almıyor. Bahçede öylece duran bir kedi sana ne yapmış olabilir? Hayır, el kadar kedi zaten sana ne yapabilir? Bak, insana şiddet uyguluyorsun gidip darp raporu alıyor, karakola mahkemeye gidip hakkını arıyor, seni medyada paylaşıp yedi cihana rezil ediyor, iş bırakıyor, grev yapıyor peki Allah’ın yarattığı o dilsiz canlı ne yapabiliyor, hiç!
Bu şiddeti uygulayan kişilerde nasıl bir vicdan var? Nasıl bir psikoloji? Bu kişiler sokakta kediye zarar veriyorsa, kapının önünde top oynarken top balkonuna kaçsa çocuklara ne yapar? Bunları düşündükçe çıldırıyorum. Biliyorum birçoğunuz da benim gibi düşünüyorsunuz. Biliyorum ki birçoğunuz da bu insanlarla aynı havayı solumaktan fazlası ile rahatsız oluyorsunuz.
Susmayın!
Çevrenizde bir hayvana zarar veren insan gördüğünüzde susmayın! Mümkünse telefonunuzla o anları kaydedin. Gidin şikâyetçi olun. Bir iki üç beş derken eminim şikâyetçi olan insan sayısı arttığında yetkililerde harekete geçmek zorunda kalacak. O dilsiz kulların sesi olun. Unutmayın, masum bir hayvana şiddet uygulayan yarın masum bir insana da şiddet uygular! İşte bu yüzden ayık olun! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyin. Unutmayın ortalarda gezen bir yılanın yarın kime dokunacağı hiç belli olmaz!
Tüm veteriner hekimlere geçmiş olsun diyor, 21 Ağustos günü yapacakları iş bırakma eyleminde, haklı davalarında yanlarında olduğumu bir kez daha yenilemek istiyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Derya Özaba
SONUNDA VETERİNER HEKİMLERİ DE ÇILDIRTTIK
Merhabalar gazetemizin değerli okuyucuları. Bir haftadır değişik bir şeyler olsa da yazsam diye bakıyorum. Buldum mu? Hayır!
Ülkede değişen tek şey isyan eden insan ve meslek grubu sayısının artması. Vallahi nereye gidiyoruz bilemiyorum lakin sonumuz hiç hayır görünmüyor onu görüyorum. Ne yana dönsek şiddet, ne yana dönsek saldırgan tavırlı insan. Ne yana dönsek isyan.
İnsanlar çıldırmış gibi, doktora saldıranlar, memura saldıranlar, polise saldıranlar derken sonunda veterinere saldıranda çıktı. Aslında bu olayda ilk değilmiş ama bu kez kamera kayıtları medyaya yansıyınca hepimiz şahit olduk. Olacağı buydu. Bu son saldırı ile veteriner hekimleri isyan bayrağını çekti. Zaten özlük hakları ile ilgili bir takım sorunlar yaşayan meslek grubu üstüne birde şiddete maruz kalınca isyana geçti. Haklılardı!
Veteriner hekimler 21 Ağustos pazartesi günü tüm bu olup biten karşısında seslerini duyurmak için tüm yurtta iş bırakma eylemi yapacakmış. Günlerdir sayfalarında boy boy paylaşıyorlar. Bu süre içinde kaç kişi acaba sorun ne diye kendilerine sordu bilmiyorum. Kaç kişi veterinerlere destek için onların paylaşımlarını paylaştı. Kaç gazeteci yazıktır günahtır ne saldırıyorsunuz doktora, veterinere diye irdeledi. Kaç yetkili sorunlara çözüm üretmek için bir şeyler yaptı, yapmayı bırakın kafasının içinden düşündü? Biliyorum… Lakin veteriner hekimlerin bu haklı davasında yanlarında ve destekçileriyim bilmelerini istiyorum.
Her köşede ayrı şiddet
Evet, her köşede farklı bir şiddet, bir yanda kadın, bir yanda çocuk, bir yanda doktor, bir yanda veteriner şiddete maruz derken bir başka köşeye baktığımızda da hayvana şiddet görüyoruz. Hafta sonu Küçük Bölcek mahallesinde kediye şiddet uygulayan bir kadının görüntülerini paylaşmıştım. Aynı kadın daha sonra da şiddet uyguladığı kedinin sahibine şiddet uygulayarak karakolluk olmuştu. Bu olay bir kez daha gösterdi ki çevremizde ruh sağlığı iyi olmayan ve her an için başımızı derde sokabilecek birçok insanla yaşıyoruz. Hani derlerdi ya eskiler ’bela durduk yere gelip buluyor’ diye… Gerçekten öyle, bela durduk yere gelip buluyor!
Nasıl bir insan kendi halinde duran bir kediye şiddet uygular aklım almıyor. Bahçede öylece duran bir kedi sana ne yapmış olabilir? Hayır, el kadar kedi zaten sana ne yapabilir? Bak, insana şiddet uyguluyorsun gidip darp raporu alıyor, karakola mahkemeye gidip hakkını arıyor, seni medyada paylaşıp yedi cihana rezil ediyor, iş bırakıyor, grev yapıyor peki Allah’ın yarattığı o dilsiz canlı ne yapabiliyor, hiç!
Bu şiddeti uygulayan kişilerde nasıl bir vicdan var? Nasıl bir psikoloji? Bu kişiler sokakta kediye zarar veriyorsa, kapının önünde top oynarken top balkonuna kaçsa çocuklara ne yapar? Bunları düşündükçe çıldırıyorum. Biliyorum birçoğunuz da benim gibi düşünüyorsunuz. Biliyorum ki birçoğunuz da bu insanlarla aynı havayı solumaktan fazlası ile rahatsız oluyorsunuz.
Susmayın!
Çevrenizde bir hayvana zarar veren insan gördüğünüzde susmayın! Mümkünse telefonunuzla o anları kaydedin. Gidin şikâyetçi olun. Bir iki üç beş derken eminim şikâyetçi olan insan sayısı arttığında yetkililerde harekete geçmek zorunda kalacak. O dilsiz kulların sesi olun. Unutmayın, masum bir hayvana şiddet uygulayan yarın masum bir insana da şiddet uygular! İşte bu yüzden ayık olun! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyin. Unutmayın ortalarda gezen bir yılanın yarın kime dokunacağı hiç belli olmaz!
Tüm veteriner hekimlere geçmiş olsun diyor, 21 Ağustos günü yapacakları iş bırakma eyleminde, haklı davalarında yanlarında olduğumu bir kez daha yenilemek istiyorum.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi