Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Bir haftayı daha geride bıraktık. “Geride bıraktık da hele bir sor nasıl bıraktık” dediğinizi duyar gibiyim. Bende sizin gibi düşünüyorum. Bir şeyleri geride bırakıyoruz ama nasıl. Ülkenin bozulan ekonomisi aynı bizim insanımızın normal hayatı yönettiği gibi yönetildi. Hani evlerde günü kurtarmaya çalışan babalar, anneler vardır. Yarına Allah kerim, bugün de doyduk şükür diyenler vardır. Hani sınava son gün kalmışken o sınavı geçecek kadar çalışan elli aldık bu sınavı da geçtik çok şükür diye sevinen çocuklar vardır. Hani cebinde kalan son yüz lirayı haftanın kalan gün sayısına bölüp günde 14 lira harcasam hafta çıkar diye idareten hesap yapanlar vardır. Hah işte bizim ülkenin ekonomi yönetimi de onlara döndü.
Vatandaşın; Türk parasına güvensizliği ile dövizin önlenemez yükselişi birleşince güzel devletimizin kasasında para da tükenince ‘bir ülkenin parasının değeri nasıl korunur’ konusunda ki liyakatte malum parayı yöneten koltuklarda olmayınca, bulunan çözüm ‘ getir dövizini Mehmet Emmi, valla seni zarar ettirmem hem döviz kurundan, hem faiziyle öderiz’ oldu. Ne de olsa devlet arada ki farka destek atacaktı, bankalarında işine geldi. Parası olan durur mu? Zengin zaten işini bilmese zengin olmazdı! Alan koştu parayı bankaya, e para parayı da çekiyordu, malumunuz olanlar oldu. Bankalar dövize doydu, ilk etapta ülkenin sorunu sözde halloldu.
Peki, olan kime oldu?
Peki, olan kime oldu? Bu işte kur korumalı kimi korudu? Kur korumalı da zengini koruyacağız diye mahvolan kim oldu? Bunun cevabını hepimiz biliyoruz. Mehmet Emmi parasına para katarken sen ben her zaman ki gibi perişan olduk. Yakasını tefeciye kaptırmıştan beter olduk. Devletin sırtından bir yükü alacağız diye getirilen sistem, Devletin dolayısı ile senin benim sırtıma koca bir kambur oldu!
E peki şimdi ne olacak?
Şimdi ne mi olacak? Onu bilene aşk olsun… Şimdi vadesi dolan bankaya gidince, bankacı beyaz yakalı kardeşlerim yeni yeni tekliflerle kur korumalı sisteme ikna etmeye çalıştıkları müşterilerini şimdi de Türk lirasına geçişe ikna etmeye çalışacaklar. Peki, parasına para katmaya, yan gelip yatıp senin benim sırtımdan kazanmaya alışmış bu kesim ikna olacak mı, tabi ki hayır! Hiçbir şeyin gidişatının belli olmadığı bir dünyada, hele de bu Dünya içinde mali dengeleri bir türlü sağlamada başarılı olamayan bu ülkede kim neye güvenerek parasını kur korumalı sistemden Türk lirasına geçirecek? Kimse!
Elini verdi bir kere!
Şimdi değişen para kadroları bu iş böyle gitmez diyor. Bakan Şimşek kumpir yerken bi hesap yapıyor, eğer kur korumalı sistem olmasaydı her eve bilmem kaç lira verebilirdik diyor. Merkez bankası başkanı Gaye Hanım ‘artık bu sistemi bitiriyoruz’ diyor. Devlet parasına para katmaya alışmış bu kesime elini verdi bir kere. Oh mis sorunsuz kazanç kapısı! Sen olsan aman benim yüzümden herkes mağdur oldu der misin? Hayır! Şimdi elini veren Devlet kolunu nasıl kurtaracak kimse biliyor. Hayır, Devlet aslında sadece kendi elini vermedi… Aslında hepimizin elini verdi! Şimdi elini veren kolunu kurtaramıyor misali. Bu eli kim kurtaracak bilinmiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Derya Özaba
KUR KORUMALI KİMİ KORUDU?
Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Bir haftayı daha geride bıraktık. “Geride bıraktık da hele bir sor nasıl bıraktık” dediğinizi duyar gibiyim. Bende sizin gibi düşünüyorum. Bir şeyleri geride bırakıyoruz ama nasıl. Ülkenin bozulan ekonomisi aynı bizim insanımızın normal hayatı yönettiği gibi yönetildi. Hani evlerde günü kurtarmaya çalışan babalar, anneler vardır. Yarına Allah kerim, bugün de doyduk şükür diyenler vardır. Hani sınava son gün kalmışken o sınavı geçecek kadar çalışan elli aldık bu sınavı da geçtik çok şükür diye sevinen çocuklar vardır. Hani cebinde kalan son yüz lirayı haftanın kalan gün sayısına bölüp günde 14 lira harcasam hafta çıkar diye idareten hesap yapanlar vardır. Hah işte bizim ülkenin ekonomi yönetimi de onlara döndü.
Vatandaşın; Türk parasına güvensizliği ile dövizin önlenemez yükselişi birleşince güzel devletimizin kasasında para da tükenince ‘bir ülkenin parasının değeri nasıl korunur’ konusunda ki liyakatte malum parayı yöneten koltuklarda olmayınca, bulunan çözüm ‘ getir dövizini Mehmet Emmi, valla seni zarar ettirmem hem döviz kurundan, hem faiziyle öderiz’ oldu. Ne de olsa devlet arada ki farka destek atacaktı, bankalarında işine geldi. Parası olan durur mu? Zengin zaten işini bilmese zengin olmazdı! Alan koştu parayı bankaya, e para parayı da çekiyordu, malumunuz olanlar oldu. Bankalar dövize doydu, ilk etapta ülkenin sorunu sözde halloldu.
Peki, olan kime oldu?
Peki, olan kime oldu? Bu işte kur korumalı kimi korudu? Kur korumalı da zengini koruyacağız diye mahvolan kim oldu? Bunun cevabını hepimiz biliyoruz. Mehmet Emmi parasına para katarken sen ben her zaman ki gibi perişan olduk. Yakasını tefeciye kaptırmıştan beter olduk. Devletin sırtından bir yükü alacağız diye getirilen sistem, Devletin dolayısı ile senin benim sırtıma koca bir kambur oldu!
E peki şimdi ne olacak?
Şimdi ne mi olacak? Onu bilene aşk olsun… Şimdi vadesi dolan bankaya gidince, bankacı beyaz yakalı kardeşlerim yeni yeni tekliflerle kur korumalı sisteme ikna etmeye çalıştıkları müşterilerini şimdi de Türk lirasına geçişe ikna etmeye çalışacaklar. Peki, parasına para katmaya, yan gelip yatıp senin benim sırtımdan kazanmaya alışmış bu kesim ikna olacak mı, tabi ki hayır! Hiçbir şeyin gidişatının belli olmadığı bir dünyada, hele de bu Dünya içinde mali dengeleri bir türlü sağlamada başarılı olamayan bu ülkede kim neye güvenerek parasını kur korumalı sistemden Türk lirasına geçirecek? Kimse!
Elini verdi bir kere!
Şimdi değişen para kadroları bu iş böyle gitmez diyor. Bakan Şimşek kumpir yerken bi hesap yapıyor, eğer kur korumalı sistem olmasaydı her eve bilmem kaç lira verebilirdik diyor. Merkez bankası başkanı Gaye Hanım ‘artık bu sistemi bitiriyoruz’ diyor. Devlet parasına para katmaya alışmış bu kesime elini verdi bir kere. Oh mis sorunsuz kazanç kapısı! Sen olsan aman benim yüzümden herkes mağdur oldu der misin? Hayır! Şimdi elini veren Devlet kolunu nasıl kurtaracak kimse biliyor. Hayır, Devlet aslında sadece kendi elini vermedi… Aslında hepimizin elini verdi! Şimdi elini veren kolunu kurtaramıyor misali. Bu eli kim kurtaracak bilinmiyor.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi