SON DAKİKA
Hava Durumu

Kriz Yönetimi İstemeden Kriz Yaratırsa

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2021 15:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.02.2025 15:33

Tüm Dünya daha tam olarak tanıyamadığı küçücük bir virüsün parmağında oyuncak olmuş durumda! Dünya ülkelerinin kendi adlarına planladıkları kriz yönetim birimleri, belki de üzerinde en az durduğu bir problemle yüz yüze geldi. Savaş uçakları ile ulusal güvenliklerini sağlama derdine düşen ülkeler, teknoloji ile para kazanma çabasında olan ülkeler, ticaret hacmi ile küresel savaşlarda öne geçmeye çalışan ülkeler, bir anda küçücük bir virüsün tüm sektörlerin kontağını kapatıp kilitlemesi ile neye uğradığını şaşırmış durumda.

Olaya kendi ülkemiz nezdinde baktığımızda ise, dün geceye kadar belki de durumu çok iyi olmasa da önceden yapılmış sağlık yatırımları sebebiyle iyi yönetebilen bir ülke görüntüsündeydik. Hepimiz Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın kan çanağı olmuş gözlerine bakarak helal olsun be dedik mesela. Sağlık sektöründe görev yapan Bakanından bilim adamına, doktorundan hemşiresine, hasta bakıcısından güvenliğine personeline hepsine güvendik. Kendimizi Türk Doktorlarına emanet etmenin gönül rahatlığını yaşadık. Hatta aşıyı ve tedaviyi Türk bilim insanlarının bulacağına dair güçlü bir inanç içerisindeydik.

Ya dün gece ?

Uzun zamandır halkında ısrarla istediği, Büyük Şehir belediye başkanlarının bir an önce olması gerekliliğini dile getirdiği sokağa çıkma yasağı bir anda halkın önüne ayrıntılar açıklanmadan tak diye düşüverdi! Üstelik yasak haberinin geldiği saat ile başlayacağı saat arasında yaklaşık iki saatlik bir zaman dilimi vardı. İzdihamı engelleyecek, kalabalığı farklı mekanlara dağıtacak zincir marketler kapalıydı.

Herkes bekliyordu, herkes istiyordu ise garip olan neydi gibi bir düşünce akla gelebilir. Halkı virüs korkusu olmaksızın bir anda sokaklara döken ve bir kaos ortamı olmasına sebep olan neydi?

Dün gece sokakta ekmek sırasına, su, süt, sigara sırasına girmiş, sosyal mesafeden yoksun, maskesiz binlerce insan görüntüsü bir anda sosyal medya ana sayfalarımıza düştü. Kimimiz bir hurmayla oruç tutan Peygamberi örnek göstererek kınadı( ki Peygamber Efendimiz S.A.V. in en sevmediği şeylerden biri kınamaktı), kimimiz kurtuluş savaşında günlük bir somun ekmek hakkı olan askeri.

İlk etapta herkes farklı farklı tepkiler verdi. Çoğunluk halkı eleştirdi. Cahil yakıştırması ile eleştiri yapan sözde kültürlülerin kültür maskesi bir anda yere düştü ve esas cehalet yerlere serildi!

Dolapları ağzına kadar dolu, ömründe bir gün bile aç kalmamış, ramazanda oruç tuttuğunda bile şaşalı iftar sofralarında iftar, sahur yapmış insanlar iki gün ekmek yemezseniz ölmezsiniz dedi. Evde makarna var bulgur, patates , un var diyenler döküldü birden paylaşımlara. Kimse kimin evin de ne olup olmadığını bilmeden saydı sövdü. Hatta ekmek olmasa ne olacak bohaça yaparsın, kek börek yaparsın diyenleri duyunca aklıma 1789 yılında Paris de ki yoksulların ayaklanmasından sonra ‘’ ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’’ diyen Kraliçe Marie Antoinette geldi. Tebrik ederim bir çoğumuz gece resmen bir kraliçe, soylu bir asil idik! Duygu durumuna, panik haline yenik düşen insanları nede güzel ezdik, yerin dibine soktuk!

Kimse kriz yönetmeye çalışanların açıklamayı yapma şeklini düşünmedi, toplumsal kriz zamanlarında başarıya giden yolun aslında insan psikolojisini ve davranış bilimlerini iyi bilmekten geçtiğini hesaba katan olmadı. İnsanların panik, korku ve kaygı durumlarında, belirsizlik durumlarında bilinçsizce tepkiler verebileceğini, kaygı ve panik davranış bozukluklarını hesaba katmadı. Sayın Sağlık Bakanımızın bir iki gün önce ki açıklamasında yer verdiği ‘’olayın psikolojik tarafını ele almak için bir komisyon kuruluyor’’ açıklamasında ki komisyon ya işe başlamamıştı, yada sağlıklı bir bilgilendirme kriz yöneticilerine henüz verilmemişti, verildi ise de işin güvenlik boyutu ağırlıklı ele alındığı için çok da üzerinde durulmamıştı.

Açıklama şekli zor haberlerin verileceğinde, halktan sıradan birinin bile yapmayı akıl edeceği şekilde, alıştıra alıştıra olmalıydı. Halka zaman tanınmalı, olası bir sokağa çıkma yasağı durumunda nerelerin açık olacağı, kimin nereye nasıl gideceği, gıda ve sağlık maddelerine ulaşma konusunda Belediyeler ve kurumların neler yapılacağı, görev dağılımları ve görev nitelikleri ile ayrıntılı olarak önceden halka anlayabileceği dilden söylenmeli ve daha sonra arada insanların olayı idrak edebileceği ve sindireceği bir zaman bırakarak yapılmalıydı.

Kriz yönetimi yapmak zor iştir. Hele hele daha öncesinde aynı kriz dönemi bire bir yaşanmadı ise daha da zorlaşır. Üstüne bir de sosyal medya da provakatör asılsız görüntüler dolaşıp insanların beyinlerini sağlıklı kullanması engellenirse kriz yöneteceğim derken yeni krizlere sebebiyet vermek kaçınılmazdır. Burada yapmamız gereken bir suçlu aramak, birilerine cahil, yöneticilere beceriksiz yaftası yapıştırmak olmamalıdır. En azından sağlıklı düşünce yapısına sahip bir insanın yapacağı bu değildir. Bakın dün gece hepimiz, farklı cephelerde, farklı bir panik yaşayarak normal zamanda hiçte tasvip etmeyeceğimiz tepkiler gösterdik.

Elinde kola şişesi sırada bekleyen adama bugün o fotoğrafı gösterseniz belki kendinden utanır, kriz yöneten insanlar dünün fotoğrafını önceden görse açıklama yapmadan önce açıklamanın bir simülasyonunu hazırlayarak toplum bilimciler ve psikologlarla ayrıntılı bir şekilde olayın aşamalarını planlar, bizler de dünün fotoğrafını önceden görsek ve insan psikolojisi konusunda bir fikre sahip olsak halkın kaygı ile verdiği tepkinin normal olduğunu bilir, empati yapar, paylaşımda ki görsel ve videoların aslında provakatör ve gerçeği yansıtmayan paylaşımlar olduğunu, tarihlerinin eski, olayların farklı olaylara ait olduğunu bilsek kimseye o kadar yüklenmezdik!

Dün gece herkes üzerine düşen mesajı alıp, öğrenmesi gerekeni öğrenmiştir diye umuyorum. Zira dün 31 ilde başlayan yasağın yarın yada yarından yakın tüm ülkeye yayılma ihtimali olduğunu hepimiz biliyoruz. Yöneticilerde halk da bu gibi durumlarda ne yapması yada yapmaması gerektiğini öğrendi. Şimdiden sonrası için herkes üzerine düşen hazırlığı yapmalı davranması gerektiği gibi davranmalıdır. Her şeye rağmen panik halinde normal zamanda yapmayacağı şeyleri yapma eğilimi gösteren insanlar muhakkak olacaktır, bizim de bu tip eylemler karşısında tavrımız empati ve anlayış olmalıdır.

Umarım dün gece ki kaos ortamında hastalığın yayılımı, hastalığı pik yaptıracak seviyede olmamıştır. Herkesin de dediği gibi öyle olduysa en çok acıyacağımız sağlık camiasının verdiği emekler olacaktır. En kısa sürede bu salgının bitip, normal hayatımıza geçtiğimiz günlerin gelmesi dileklerimle.

Hoşça Kalın, Sağlıkla Kalın

Derya Özaba

Komşu Köyün Delisi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.