Nasıl zor bir süreçten geçiyoruz, nasıl bir acı çekiyoruz tarifi yok. Her geçen dakika sanki günler sürüyor. Enkaz altında binlerce can, enkaz üstünde milyonlarca gözyaşı. Sözün bittiği, takatin tükendiği günler. Çaresizlik kelimesi hiç bu kadar lugatta ki anlamını taşımamıştı. Tam olarak duygularımızı ifade edemiyoruz. Yardım etmek için yarışıyoruz, ne yana döneceğimizi şaşıyoruz.
Bir yanımız enkaz altından gelecek bir nefeslik haberlerde, bir yanımız dibine kadar gömülmüş enkaza, kederde. 10 şehirde insanlar sevdiklerinin elini tutmak isterken, taşla, molozla karışmış ayazı tutuyor tabiri caizse!
Biz tüm bunları yaşarken, insani olarak o enkazdan bir taş parçası da olsa kaldırmak, çocuğunu enkaz altında bırakmış bir anaya, annesini enkaz altında bırakmış bir bebeğe sarılmak isterken, birileri de bize namussuzluğun, adiliğin, duygusuzluğun kitabını yazıyor. Yıkılmış hayatları, kanı, gözyaşını, insanlığı yağmalıyor!
Dünya insanlıkta yarışırken, Türkiye’m bir yürek olmuş ölümle yaşam arasında gidip gelirken, birileri ne kadar kötü oluna biliri bize yaptıkları ile anlatıyor!
Düşmanımız dediğimiz ülkeler bizimle birlikte açtıkları yaşam koridorlarında bir canlı emaresi arıyor, ekmek verdiklerimiz o enkazlarda gözlerine çarpan her altın ve parayı çalıyor. Dua ediyoruz ki iyilikte yarışanlar, kötülükle beslenenlerden daha çok!
Çok olan bir şey daha var. Bilgi kirliliği. Etrafta asılsız ihbarlar, olmayan telefon numaraları uçuşuyor. Kimileri insanların en acı zamanlarından hiç çekinmeden nemalanıyor. Bazıları deprem bölgesinde canla başla çalışan ekiplere çamur atıyor.
Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu depremin başından beri Elbistan’da her şeye yetişmeye çalışıyor. Enkazdan tutunda, sıcak yemeğe kadar her şeyi organize ediyor. Enkaz altında günlerce kalan bir kız güveni Vali Aydoğdu’da buluyor ve montunu ona emanet ediyor. AFAD ekibimiz yine orada kaybetmek üzere olunan canları sevenlerine kavuşturuyor. Oradan aklı evvelin biri çıkıyor, günlerdir aralıksız çalışan, insanlık için, insanımız için bir şeyler yapmaya çalışan bu insanlara iftira atıyor. Çıkıp sosyal medya hesaplarından asılsız ithamlarda bulunuyor. Vicdanları sızlamıyor.
Biz Aksaray olarak biliyoruz ki bu şehrin altın kalpli bir valisi, Türkiye çapında başarılara imza atan bir AFAD kadrosu var. Biz biliyoruz ki bu insanlar ayrım yapmadan, kimliğe bakmadan, uyruk gözetmeden, tanıdık tanımadık demeden herkese faydalı olmaya çalıyor.
Uzun lafın kısası, her ortamda, her olayda olduğu gibi, bu olayda da gerçekten çalışanlar, meyve veren ağaçlar taşlanıyor!
Şimdi bizler, kötüye inat iyiyle olmaya, yaraları sarmaya, bir ekmeğimizi paylaşmaya devam edelim…
Şimdi bizler, asılsız dedikodulara ve yalan yanlış bilgiye kulaklarımızı tıkayıp, sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesine destek verelim…
Şimdi bizler biz olmaya, insan olmaya ve dürüst kalmaya gayret edelim…
Bizler iyilikte yarıştıkça biliyorum ki üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. O halde tek yürek, yüreklerimizdeki enkazı da, deprem bölgesinde ki enkazı da kaldırmaya niyet edelim.
İçimiz de bulunan iyilerin, içimizde bulunan iyiliğin hatırına, Allah hepimizin acılarını hafifletip işlerini kolaylaştırsın. Kolaylaştırsın ki yeniden dim dik ayağa kalkıp yaşamaya devam edelim.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Derya Özaba
ENKAZ HEPİMİZİN YÜREĞİNDE
Nasıl zor bir süreçten geçiyoruz, nasıl bir acı çekiyoruz tarifi yok. Her geçen dakika sanki günler sürüyor. Enkaz altında binlerce can, enkaz üstünde milyonlarca gözyaşı. Sözün bittiği, takatin tükendiği günler. Çaresizlik kelimesi hiç bu kadar lugatta ki anlamını taşımamıştı. Tam olarak duygularımızı ifade edemiyoruz. Yardım etmek için yarışıyoruz, ne yana döneceğimizi şaşıyoruz.
Bir yanımız enkaz altından gelecek bir nefeslik haberlerde, bir yanımız dibine kadar gömülmüş enkaza, kederde. 10 şehirde insanlar sevdiklerinin elini tutmak isterken, taşla, molozla karışmış ayazı tutuyor tabiri caizse!
Biz tüm bunları yaşarken, insani olarak o enkazdan bir taş parçası da olsa kaldırmak, çocuğunu enkaz altında bırakmış bir anaya, annesini enkaz altında bırakmış bir bebeğe sarılmak isterken, birileri de bize namussuzluğun, adiliğin, duygusuzluğun kitabını yazıyor. Yıkılmış hayatları, kanı, gözyaşını, insanlığı yağmalıyor!
Dünya insanlıkta yarışırken, Türkiye’m bir yürek olmuş ölümle yaşam arasında gidip gelirken, birileri ne kadar kötü oluna biliri bize yaptıkları ile anlatıyor!
Düşmanımız dediğimiz ülkeler bizimle birlikte açtıkları yaşam koridorlarında bir canlı emaresi arıyor, ekmek verdiklerimiz o enkazlarda gözlerine çarpan her altın ve parayı çalıyor. Dua ediyoruz ki iyilikte yarışanlar, kötülükle beslenenlerden daha çok!
Çok olan bir şey daha var. Bilgi kirliliği. Etrafta asılsız ihbarlar, olmayan telefon numaraları uçuşuyor. Kimileri insanların en acı zamanlarından hiç çekinmeden nemalanıyor. Bazıları deprem bölgesinde canla başla çalışan ekiplere çamur atıyor.
Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu depremin başından beri Elbistan’da her şeye yetişmeye çalışıyor. Enkazdan tutunda, sıcak yemeğe kadar her şeyi organize ediyor. Enkaz altında günlerce kalan bir kız güveni Vali Aydoğdu’da buluyor ve montunu ona emanet ediyor. AFAD ekibimiz yine orada kaybetmek üzere olunan canları sevenlerine kavuşturuyor. Oradan aklı evvelin biri çıkıyor, günlerdir aralıksız çalışan, insanlık için, insanımız için bir şeyler yapmaya çalışan bu insanlara iftira atıyor. Çıkıp sosyal medya hesaplarından asılsız ithamlarda bulunuyor. Vicdanları sızlamıyor.
Biz Aksaray olarak biliyoruz ki bu şehrin altın kalpli bir valisi, Türkiye çapında başarılara imza atan bir AFAD kadrosu var. Biz biliyoruz ki bu insanlar ayrım yapmadan, kimliğe bakmadan, uyruk gözetmeden, tanıdık tanımadık demeden herkese faydalı olmaya çalıyor.
Uzun lafın kısası, her ortamda, her olayda olduğu gibi, bu olayda da gerçekten çalışanlar, meyve veren ağaçlar taşlanıyor!
Şimdi bizler, kötüye inat iyiyle olmaya, yaraları sarmaya, bir ekmeğimizi paylaşmaya devam edelim…
Şimdi bizler, asılsız dedikodulara ve yalan yanlış bilgiye kulaklarımızı tıkayıp, sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesine destek verelim…
Şimdi bizler biz olmaya, insan olmaya ve dürüst kalmaya gayret edelim…
Bizler iyilikte yarıştıkça biliyorum ki üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. O halde tek yürek, yüreklerimizdeki enkazı da, deprem bölgesinde ki enkazı da kaldırmaya niyet edelim.
İçimiz de bulunan iyilerin, içimizde bulunan iyiliğin hatırına, Allah hepimizin acılarını hafifletip işlerini kolaylaştırsın. Kolaylaştırsın ki yeniden dim dik ayağa kalkıp yaşamaya devam edelim.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi