Kabine ve AK Parti çatısı altında bir takım revizyonların beklendiği günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ın Merkez Bankası Başkanını görevden alması farlı cephelerde farklı yorumlara sebebiyet verdi. Belki de Başkan göreve getirildiğinde sorulması gereken sorulan, başkanın görev bitimine 10 ay gibi bize göre kısa, ekonomiye göre uzunca bir zaman varken görevden alınması ile sorulmaya başlandı.
Aslında hepimizin irdelemesi gereken bir konu vardı ki hep geri plana atılmıştı, kimdi bürokrat, hangi özelliklere sahip olmalıydı. Bürokrat kadrolar konunun muhatabı, işinin ehli ve o konuda gerçek bilgiye sahip kişilere emanet edilmeliydi. CV sinde yer alan iş bilgilerine bakarak bürokrat görevlendirmek ne derece doğruydu! İşte tamda bu noktada olayla bağlantılı bir başka konu daha aklımızda soru işareti olarak belirmeliydi. Peki siyaset neydi? Kime emanet edilmeliydi? Siyasetçi hangi özelliklere sahip olmalıydı!
Bürokrat kadrolar uzmanlık ve bilgi sahibi kişilere, siyaset ise tecrübe sahibi kişilere emanet edilmeliydi! Genç siyasiler kızmasınlar bana lakin siyasi kadrolar gençleşip tecrübesiz bir hal aldıkça, bürokrat kadrolarda uzmanlık sahibi olmayan kişilere emanet edilmekte. Hatta ikisi hallaç pamuğu gibi birbirine girmiş durumda ülkemizde. Her alanda olduğu gibi siyaset ve bürokrasi alanında da bu karmaşadan dolayı bir yaz boz tahtasına dönmüş durumda ülke! Yanlış siyasi kadroların yanlış yönlendirmeleri ile yanlış yerlere yerleşen bürokratlardan biride merkez bankası başkanı idi! Her ne kadar görevden alınması birçok tartışmayı beraberinde getirmiş olsa da, siyaset ve sosyoloji alanlarında eğitim almış bir insanın sırf yönetici açığından dolayı bir takım bankalarda görev almış olması, Merkez Bankası gibi bir ülkenin can damarlarından birinin başına getirilmesine yetmezdi! Başkanın ne şekilde görevden alındığı tabi ki eleştirilmeli ve konuşulmalı. Lakin konuşulacak ve incelenecek bir başka şey ise yaklaşık 3 senedir oturduğu koltukta Türkiye para piyasasında ne denli etken olduğu, eğer etkense son birkaç senedir iktidarı devirme aşamasına gelen piyasalarda Merkez Bankası Başkanının ne gibi bir rolü olduğu!
Ülkemizde her iş ehline, eğitim sahibine ve tecrübe gerektiği yerde tecrübe sahibine verilmediği, bir takım çıkar ilişkileri doğrultusunda, danışman kadroların yakın çevre referansları ile yönetim kadroları oluşturulduğu sürece, bu tip görevlendirmelerden de, bu tip görevden almalardan da, bu görevlendirme ve görevden almaların ülkemize verdiği zaman, para ve güç kaybından da kurtulamayacağız. Hepinize başında sormanız gereken soruları sonuna bırakmadığınız aklı selim günler dilerim.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Derya Özaba
Bürokrasi Uzmanlık İster, Siyaset Tecrübe
Kabine ve AK Parti çatısı altında bir takım revizyonların beklendiği günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ın Merkez Bankası Başkanını görevden alması farlı cephelerde farklı yorumlara sebebiyet verdi. Belki de Başkan göreve getirildiğinde sorulması gereken sorulan, başkanın görev bitimine 10 ay gibi bize göre kısa, ekonomiye göre uzunca bir zaman varken görevden alınması ile sorulmaya başlandı.
Aslında hepimizin irdelemesi gereken bir konu vardı ki hep geri plana atılmıştı, kimdi bürokrat, hangi özelliklere sahip olmalıydı. Bürokrat kadrolar konunun muhatabı, işinin ehli ve o konuda gerçek bilgiye sahip kişilere emanet edilmeliydi. CV sinde yer alan iş bilgilerine bakarak bürokrat görevlendirmek ne derece doğruydu! İşte tamda bu noktada olayla bağlantılı bir başka konu daha aklımızda soru işareti olarak belirmeliydi. Peki siyaset neydi? Kime emanet edilmeliydi? Siyasetçi hangi özelliklere sahip olmalıydı!
Bürokrat kadrolar uzmanlık ve bilgi sahibi kişilere, siyaset ise tecrübe sahibi kişilere emanet edilmeliydi! Genç siyasiler kızmasınlar bana lakin siyasi kadrolar gençleşip tecrübesiz bir hal aldıkça, bürokrat kadrolarda uzmanlık sahibi olmayan kişilere emanet edilmekte. Hatta ikisi hallaç pamuğu gibi birbirine girmiş durumda ülkemizde. Her alanda olduğu gibi siyaset ve bürokrasi alanında da bu karmaşadan dolayı bir yaz boz tahtasına dönmüş durumda ülke! Yanlış siyasi kadroların yanlış yönlendirmeleri ile yanlış yerlere yerleşen bürokratlardan biride merkez bankası başkanı idi! Her ne kadar görevden alınması birçok tartışmayı beraberinde getirmiş olsa da, siyaset ve sosyoloji alanlarında eğitim almış bir insanın sırf yönetici açığından dolayı bir takım bankalarda görev almış olması, Merkez Bankası gibi bir ülkenin can damarlarından birinin başına getirilmesine yetmezdi! Başkanın ne şekilde görevden alındığı tabi ki eleştirilmeli ve konuşulmalı. Lakin konuşulacak ve incelenecek bir başka şey ise yaklaşık 3 senedir oturduğu koltukta Türkiye para piyasasında ne denli etken olduğu, eğer etkense son birkaç senedir iktidarı devirme aşamasına gelen piyasalarda Merkez Bankası Başkanının ne gibi bir rolü olduğu!
Ülkemizde her iş ehline, eğitim sahibine ve tecrübe gerektiği yerde tecrübe sahibine verilmediği, bir takım çıkar ilişkileri doğrultusunda, danışman kadroların yakın çevre referansları ile yönetim kadroları oluşturulduğu sürece, bu tip görevlendirmelerden de, bu tip görevden almalardan da, bu görevlendirme ve görevden almaların ülkemize verdiği zaman, para ve güç kaybından da kurtulamayacağız. Hepinize başında sormanız gereken soruları sonuna bırakmadığınız aklı selim günler dilerim.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi