Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Dünyada olup bitenleri şaşkınlıkla izlerken 100 yıl önce bizlere armağan edilen Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu yeniden yeniden anlıyoruz. Özgürlüğün ne demek olduğunu, başımızın üzerinde dalgalanan ve zamanında bedeli fazlası ile ödenmiş bayrağın ne denli değerli olduğunu görüyoruz.
Vatanının tapusu elinde olmayanların dinini de özgürce yaşayamayacağını görerek tecrübe ediyoruz. Evlatlarının koluna bacağına isimlerini yazarak her an kaybedeceği ve cenazesini bile bulamayacağının korkusuyla yaşayanların, talimatlarla yaşadığı toprakları emredilen yöne giderek terk etmek zorunda olanların çektiği ıstırabı derinden hissediyoruz.
Tüm bunları hissederken şükrediyoruz. Bize bu güzel vatanı, Cumhuriyeti hediye edenlere başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kanlarıyla, canlarıyla vatan kuranlara bir kez daha minnet duyuyor teşekkür ediyoruz. Onlar bedelini 100 yıl önce ödedi, bizde ilelebet korumaya söz veriyoruz!
Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlarken, Cumhuriyetin temel direği olan laikliğin sarsılmaması için ise elimizden geleni yapmalıyız. Dinimizi özgürce yaşarken, laikliğin özü olan din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulmasının ne denli önemli olduğunu unutmamalıyız. Laiklik aslında; dine de hak ettiği vicdani özgürlüğü vermektir. Siyasal İslamcılığın Cumhuriyete zarar vereceğini ve zarar görmüş laiklik temelli Cumhuriyetin dinimizi özgür yaşamaya mani olduğunu da idrak etmeliyiz! Bunu anlamak için çok uzağa gitmemize gerek yok. Yanı başımızda olanlara baktığımızda, biraz tarih okuduğumuzda laikliğinde, Cumhuriyetinde yalın bir şekilde olması gerektiğini anlamamız mümkün.
Cumhuriyetimizin ilan edilmesinin 100. Yıl dönümünde az önce bahsettiğim tüm güzellikler için şükredip, hiç kutlamadığımız kadar kutlamalıyız bu özel günü. Sınırlarımızda olup bitene inat, tüm dünyanın göreceği görkemle kutlamalı, tüm dünyayı titretecek şekilde birlik olmalıyız. Yaşananlardan ibret almalı, topraklarımızın her zerresine sahip çıkmalıyız. Bu topraklar için var gücümüzle çalışmalı ve bize emanet edilen Cumhuriyetin ilelebet yaşaması için elimizden geleni yapmalıyız.
Haydi Aksaray, şimdi bu özel ve önemli günü kutlamaya, Aksaray’ın dört bir yanını bayraklarla donatarak başlayalım. Kırmızı beyaz şanlı bayrağımızın gölgesinde özgürlüğün tadını çıkartalım.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Derya Özaba
BEDELİ 100 YIL ÖNCE ÖDENDİ
Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Dünyada olup bitenleri şaşkınlıkla izlerken 100 yıl önce bizlere armağan edilen Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu yeniden yeniden anlıyoruz. Özgürlüğün ne demek olduğunu, başımızın üzerinde dalgalanan ve zamanında bedeli fazlası ile ödenmiş bayrağın ne denli değerli olduğunu görüyoruz.
Vatanının tapusu elinde olmayanların dinini de özgürce yaşayamayacağını görerek tecrübe ediyoruz. Evlatlarının koluna bacağına isimlerini yazarak her an kaybedeceği ve cenazesini bile bulamayacağının korkusuyla yaşayanların, talimatlarla yaşadığı toprakları emredilen yöne giderek terk etmek zorunda olanların çektiği ıstırabı derinden hissediyoruz.
Tüm bunları hissederken şükrediyoruz. Bize bu güzel vatanı, Cumhuriyeti hediye edenlere başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kanlarıyla, canlarıyla vatan kuranlara bir kez daha minnet duyuyor teşekkür ediyoruz. Onlar bedelini 100 yıl önce ödedi, bizde ilelebet korumaya söz veriyoruz!
Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlarken, Cumhuriyetin temel direği olan laikliğin sarsılmaması için ise elimizden geleni yapmalıyız. Dinimizi özgürce yaşarken, laikliğin özü olan din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulmasının ne denli önemli olduğunu unutmamalıyız. Laiklik aslında; dine de hak ettiği vicdani özgürlüğü vermektir. Siyasal İslamcılığın Cumhuriyete zarar vereceğini ve zarar görmüş laiklik temelli Cumhuriyetin dinimizi özgür yaşamaya mani olduğunu da idrak etmeliyiz! Bunu anlamak için çok uzağa gitmemize gerek yok. Yanı başımızda olanlara baktığımızda, biraz tarih okuduğumuzda laikliğinde, Cumhuriyetinde yalın bir şekilde olması gerektiğini anlamamız mümkün.
Cumhuriyetimizin ilan edilmesinin 100. Yıl dönümünde az önce bahsettiğim tüm güzellikler için şükredip, hiç kutlamadığımız kadar kutlamalıyız bu özel günü. Sınırlarımızda olup bitene inat, tüm dünyanın göreceği görkemle kutlamalı, tüm dünyayı titretecek şekilde birlik olmalıyız. Yaşananlardan ibret almalı, topraklarımızın her zerresine sahip çıkmalıyız. Bu topraklar için var gücümüzle çalışmalı ve bize emanet edilen Cumhuriyetin ilelebet yaşaması için elimizden geleni yapmalıyız.
Haydi Aksaray, şimdi bu özel ve önemli günü kutlamaya, Aksaray’ın dört bir yanını bayraklarla donatarak başlayalım. Kırmızı beyaz şanlı bayrağımızın gölgesinde özgürlüğün tadını çıkartalım.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi