Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Size, 100. yılı devirip, 2. Yüzyıla adım attığımız bir haftadan seslenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Her ne kadar bu özel yıl dönümü daha coşkulu, daha dillere destan bir kutlamayı hak ediyor olsa da imkânların el verdiği kadar kutladık.
Kutladığımız şey sadece bir yıl dönümü değildi… Çok daha fazlasıydı. Birçok değerin yüklü olduğu, birçok acının, bir milletin ölüm kalım mücadelesinin sonucuydu.
Yangın yerine dönmüş bir ülkede; milletin ırz ve namusu işgal güçleri tarafından ayaklar altına alındığında, gizli anlaşmalar ile servis tepsisinde pasta misali paylaşılmasına ramak kalmış, çöküşte iken, büyük bir mücadele ile fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir konuma gelmesi… Büyük ve akılcı bu mücadele sonucu, egemenliğin kayıtsız şartsız millete geçmesi. İşte olayın özeti bu! İşte günün önemi bu!
Bazıları tarafından basite indirgenmiş olsa da, bir ülkenin özgürlüğünün kazanılması, özgürlüklerin Cumhuriyet ile taçlandırılması ve bir yüz yılı devirmenin o kadar basit olmadığı özgürlük mücadelesi veren birçok ülkeye bakılınca net olarak anlaşılıyor.
Anlamayanları Türk ve Dünya tarihini özette olsa okumaya davet ediyorum. Cumhuriyet’in, demokrasinin, laikliğin önemine ve güzelliğine kafası basmayanların “ tüm dünyanın hedefinde neden Türkiye var” araştırmasını istiyorum.
Bu araştırmayı yapmak için eskisi gibi cilt cilt ansiklopedi taramanıza da gerek yok. İnternetin nimetlerinden sosyal medya hesaplarınız haricinde de faydalanabilirsiniz!
Özgürlüğünü elinde tutamayan, yaprak misali oradan oraya sürüklenen bir ülkenin, evinden yurdundan edilmiş insanları değiliz ne de olsa. Sıcak evimizde, “ÖZGÜRCE” her türlü nimete ulaşma imkânımız var şükürler olsun. O zaman akıl ve ilmin rehberliğinde tarihimizi doğru kaynaklardan araştırıp, neye sahip çıkmamız gerektiğini, özgürlüğün ilelebet devam etmesi için nelerden kaçınmamız gerektiğini bir kez daha hatırlayalım. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ülkemizin nasıl tehditlerle karşı karşıya olduğunu anlatarak büyütelim. Atatürk ve mücadele arkadaşları olan atalarımızın ne için mücadele verdiğini anlatalım. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı idare edilmezse, dine de, devlete de zarar vereceği bilincini kazandıralım. Devleti olmayanın dinini yaşama imkânı olmayacağını da bir zahmet aklımızın bir köşesinde tutmayı unutmayalım!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Derya Özaba
2. YÜZYILA MERHABA
Merhaba gazetemizin değerli okuyucuları. Size, 100. yılı devirip, 2. Yüzyıla adım attığımız bir haftadan seslenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Her ne kadar bu özel yıl dönümü daha coşkulu, daha dillere destan bir kutlamayı hak ediyor olsa da imkânların el verdiği kadar kutladık.
Kutladığımız şey sadece bir yıl dönümü değildi… Çok daha fazlasıydı. Birçok değerin yüklü olduğu, birçok acının, bir milletin ölüm kalım mücadelesinin sonucuydu.
Yangın yerine dönmüş bir ülkede; milletin ırz ve namusu işgal güçleri tarafından ayaklar altına alındığında, gizli anlaşmalar ile servis tepsisinde pasta misali paylaşılmasına ramak kalmış, çöküşte iken, büyük bir mücadele ile fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir konuma gelmesi… Büyük ve akılcı bu mücadele sonucu, egemenliğin kayıtsız şartsız millete geçmesi. İşte olayın özeti bu! İşte günün önemi bu!
Bazıları tarafından basite indirgenmiş olsa da, bir ülkenin özgürlüğünün kazanılması, özgürlüklerin Cumhuriyet ile taçlandırılması ve bir yüz yılı devirmenin o kadar basit olmadığı özgürlük mücadelesi veren birçok ülkeye bakılınca net olarak anlaşılıyor.
Anlamayanları Türk ve Dünya tarihini özette olsa okumaya davet ediyorum. Cumhuriyet’in, demokrasinin, laikliğin önemine ve güzelliğine kafası basmayanların “ tüm dünyanın hedefinde neden Türkiye var” araştırmasını istiyorum.
Bu araştırmayı yapmak için eskisi gibi cilt cilt ansiklopedi taramanıza da gerek yok. İnternetin nimetlerinden sosyal medya hesaplarınız haricinde de faydalanabilirsiniz!
Özgürlüğünü elinde tutamayan, yaprak misali oradan oraya sürüklenen bir ülkenin, evinden yurdundan edilmiş insanları değiliz ne de olsa. Sıcak evimizde, “ÖZGÜRCE” her türlü nimete ulaşma imkânımız var şükürler olsun. O zaman akıl ve ilmin rehberliğinde tarihimizi doğru kaynaklardan araştırıp, neye sahip çıkmamız gerektiğini, özgürlüğün ilelebet devam etmesi için nelerden kaçınmamız gerektiğini bir kez daha hatırlayalım. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ülkemizin nasıl tehditlerle karşı karşıya olduğunu anlatarak büyütelim. Atatürk ve mücadele arkadaşları olan atalarımızın ne için mücadele verdiğini anlatalım. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı idare edilmezse, dine de, devlete de zarar vereceği bilincini kazandıralım. Devleti olmayanın dinini yaşama imkânı olmayacağını da bir zahmet aklımızın bir köşesinde tutmayı unutmayalım!
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi